Azerbaijani | English | Persian | Turkish
 

Blog kategorileri


Evrimpal
Başlangıçtan önce ne oldu?

Başlangıçtan önce ne oldu?

 
Büyük Patlama.
büyük bir enerji seli evrendeki her şeyi yoktan var eden zamanı ve mekanı oluşturan. En iyi teoriler zamanın nasıl başladığıyla ilgili. Ama yeni nesil bilim adamları cesur bir düşünce tarzıyla bunun olanaksız olmayacağı görüşündeler..., ya da büyük patlamadaki yanlış düşüncelerimizin hakkında?
Başlangıçtan önce fark edilebilir ne oldu? Evren nasıl oluştu?
Hepimiz Büyük Patlamayı duyduk. ama gerçekten onun nasıl olduğunu biliyor muyuz?
Bütün olanları hiç kimse görmedi. Ve bu soruların cevaplarını deneylerle öğreneceğiz...
Evrenin başlangıcından önce ne oldu?
Ben bu soruya ilk kez Methodist kilisesinde karşılaştım.
♪ Sweet chariot ♪
♪ coming for to carry me home ♪
Tanrı der ki Yaratılışta "Işık vardı ve orada ışıkla oluştu" Ve Tanrı sonra yeri gökleri yarattı. o anda sonra her şeyi yaratılmaya başladı ve Tanrı bunları nasıl yaptı?
Zamanın başlangıcından önce bir şeyler var mıydı?
Bir soru, bununla ilgili bilim adamları ve filozoflar 5000 yıldan daha fazla bir süre bu soruyla uğraştılar.
Ancak 1920 yılında bilimsel bir keşifle zamanın başlangıcından bu yana yeni bir ışık oluştu daha önceden bu hiç akla gelmemiş olabilir.
Edwin Hubble teşekkür etmek gerekir...
Güney Kaliforniya' nın Atop Wilson Dağında Hubble, göklerin çok güçlü yeni bir silah yaptı...
3,5 metrelik güçlü bir teleskop' bu.
Ondan bakıldığında, ilk bakanlar tarafından evrenin gerçek ölçeğine bakıldığında takdirle karşılandı.
Hubble gökyüzünde bulanık görüntüler görüyordu ama bunlar başka galaksilerdeki gaz kümeleriydi.
Bunlar evrende binlerce değil yüz milyarlarca bulunmaktadır. Bu keşif Hubble Remarkable gözlemevinde daha derin sonuçlara ulaşacaktı... evren genişlemeye devam ediyor her bir galaksiler daha da uzaklaşarak sürükleniyorlar.
Bu resimde zamanda geri giderek bütün matemetikcilerin evrenimizin başlangıcındaki tek bir anı için çabalamaktadır.
Bilim adamları buna bir ad verdiler... tekillik.
Büyük Patlamadan önce hiçbir şey ve hiç zaman yoktu. Bunun anlamı başlamadan önce hiçbir şey yoktu. zaman sadece tekillikten ibaretti ve büyük patlamayla başladı..., devasa bir patlamayla büyük boyutta enerji ortaya çıktı, bugün ise gökyüzünde gördüğümüz her şeyi meydana getirdi.
O andan itibaren uzay ve zaman oluştu.
Bütün saçılan ışınımlar farklı yönlere doğru saçılarak evrende soğumaya başladı. yerçekimiyle birlikte birbirlerini çekerek yıldızları meydana getirerek..., Sonra ise patladı.
Daha sonra ise disklerin içinde kaya ve toz parçalarını toplayarak yeniden yıldız oluşturdu.
Büyük Patlamada birkaç milyar yıl sonra ise Dünya ve gezegenler oluştu.
Zihinlerdeki şekil değişikleriyle yeni bir doğma birlikte daha güçlü büyük Patlama teorisi üretilmektedir.
Princeton Fizik Profesörü Dr. David Spergel kariyeri süresi boyunca çok zaman harcayarak bu büyük patlama olayını nasıl meydana geldiğini anlamaya çalıştı.

İnsanlar onu aradıklarında ise "Bay Evren" olarak çağırıyorlar.
Spergel için Büyük Patlama bilimsel modeller sonucunda evrenin çok erken zamanlarında eksiksiz olarak meydana gelmiş olmasıdır.
Gördüğümüz her şey Büyük Patlamanın sıcağında meydana geldi.
Evrenini başlaması ise...
Büyük Patlamayla oldu...
Çok yoğunluğun bir ortamda sıcaklık akıI almaz öIçülerdeydi.
Buradaki sıcaklık radyasyon' la soğumaya başladı.
Buradan oluşan enerji ve radyasyon dünyanın çevresinde gördüğümüz her şeyi oluşturdu.
Biz burada Crawford Hill' de Bell Lab.
tekrardan gerçek bir Büyük Patlamayı başlatarak yeni mesafeler kat edebiliriz.
Arno Penzias ve Robert Wilson Bell Lab. ' da radyoastronomide çalıştılar. Onlar gökyüzünü mikrodalgayla Bell Lab. " da araştırarak mikrodalga üzerinden iletişim fikrini meydana getirdiler.
1964 yılında.
Bu fikirle, Bu soruların cevaplarını çözmek üzerine bu iki adam çalışmıyordu.
Onlar bu konu hakkında eksik olan parçaları birleştirmeye çalışıyorlar.
Başlangıçta gizemli bir his başkaları kendi radyo sinyallerine müdahale edilmesi.
Dr. Spergel; Penzias ve Wilson' un radyo astronomiyle teleskoplarıyla gerçekten güzel bir iş yaptılar.
Onların ellerinde arka plan için tasarlanmış bir şeyleri yoktu.
Arka plandan duydukları ses ise gökyüzünün her köşesinden geliyordu.
Wilson ve Penzias başka şeyler denediklerinde genel olarak antenin dış kısmında yine aynı gürültü vardı.
Onlar alıcılarını sıvı helyumla soğutmayı denediler. Ama yinede aynı gürültü vardı. Hatta kaldırımdaki güvercinlerden pisliği gibi yuvalarından fazla uzağa gidememişti. Ve hala gürüItü devam etmekteydi.
Bazen bilim çok fazla net olamadığı zaman geriye dönerek ne yaptıklarına bakalar.
Elde ettikleri bilgileri eleyerek orada fark edilebilir başka bir şey olabileceğini bilirler.
Tek bir olasılık galaksimizin dışından gelebiliyor olacağını ve bunun çılgınca bir fikir olduğuna hem fikirler.
Bu sonuçlar doğrultusunda ne yapacaklarını bilemediler.
Princeton Fizikçilerin danışmanlığıyla birlikte bir takımla Wilson ve Penzias bunun tek sebebinin gökyüzünün başka bir yerinden gelen kozmik bir olayın yankısı olabileceği olduğunu fark ettiler.
arka plan sıcaklığının evrenin yaratılmasında kaynaklanan gerçekten ölçülebilen bir sıcaklık olmasıdır.
40 yıl sonra spekülasyon ve hesaplamalarla en ünlü bazı bilim adamları tarafından iki radyo mühendisin bulduğu sonuç kozmik başlangıcın gürültüsü olarak kabul edildi.
Buradaki gürültü nedeni Büyük Patlamanın ısısından sonra meydana geldi.
Başlangıçta uzay ve zamana birlikte ortaya çıktı.
Bizim bulunduğumun evren bir balon gibidir.
Ve evrenle birlikte genişliyoruz...
...bu balon üzerindeki her şey birbirinden ayrı olarak hareket etmektedir.
Biz evrenin merkezinde değiliz. Evrenle birlikte genişleyerek, zamanda genişlemektedir.
Bu radyasyon içinde geçerlidir. Bu kadar da değil mikrodalga radyasyon ise bize doğru gelmektedir ve Büyük Patlamanın merkezine doğru hareket etmektedir.
Büyük Patlamayla birlikte radyasyon' da her tarafa saçıldı.
Evrenin genişlemesiyle birlikte radyasyon' da soğumaya başlar.
Büyümesiyle birlikte evren ise soğumaya başlar.
Şimdi, evrende geri gitmek için ne yapmalıyız.
Evrenle bağlantımızla ısındıkça ve ısındıkça daha çok ısınıyoruz.
Tekilliğin başlangıç konumuna geri döndüğümüzde ise.
Büyük Patlamayla önem kazanmaya başladı.
Her şeyi... uzaydaki her şeyi... burada birbirine bağladı.
Buradaki sıcaklıkla birlikte radyasyon çoğalmaya başladı.
Bu noktadan sonra oluşmadı. Ama evrenin her yerinde çoğalmaya başladı. Büyük Patlamayla yüzeyinde her yer balon gibi genişlemeye başladı.
Yanlışlıkla keşfedilen arka plan kozmik mikrodalga iki radyo mühendisleri Fizik dalında Nobel ödülü kazandı. aynı zamanda bilima damları Büyük Patlamanın 12 ile 14 milyar yıl önce olduğuna dair ilk elde edilebilir tahminleri oldu.
Evrenden anladığımız kadarıyla hiçbir zaman bildiğimiz gibi olmadığıdır. Ama David Spergel için Büyük Patlamanın yaymış olduğu eko New Jersey' in tepeleri bile yeterince net duyulamıyor olmasıdır.
Zaman yolculuğumuzun ilk anından evreni büyük bir ışıkla doldurmuş olduğunu görüyoruz.
Neden bizlerin rokete ihtiyacımız var... Ateşleniyor.
Devam edin.
Kalkıyor!
...bir roketle evrenin başlangıç anının resmini çekmek istiyoruz.
Fırlatmaya hazırız... 2001 yılında Wilkinson ilk Mikrodalga Anisotropy Sondasını yada WMAP adlı sondayı bilim adamlarının çalışması sonucunda uzak geçmişteki başlangıcın nasıl olabileceğini öğrenmeye çalışacaklar.
Spergel' in rüyası gerçek olmaya başlıyor.
Geri plandaki mikrodalga yayınına bakıldığında uzayın başlangıç zamanına bakabiliyoruz.
Evrende geriye doğru baktığımızda sadece 300.000 yıl öncesine kadar bakabilmekteyiz.
everenin başlangıcında o anda soğuklukla elektron ve protonların birleşmesiyle hidrojeni oluşturmaya başladı.
Hidrojen şeffaflaşarak mikrodalga ışığıyla özgürce her tarafa yayılmaya başladı. İki yıl sonra sonuçlara bakıldığında.
NASA' dan Wilkinson mikrodalga' daki sonuçlara baktığında...
WMAP' ın istenileni verdiğini gördü...
Evrenin başlangıcından 380.000 yıl önce resmi berrak bir şekilde önlerindeydi. Bu resimdeki bilgiler binlerce kelime değerindeydi. Bu resme bakıldığında bir bebek görülebilmekteydi.
Bakıldığında, alın, kulak ve burun...
Ve klasik gülümseme vardı.
önceki haline resim’ e baktığımda umutlu olmaya başladım.
Bu temel DNA' yla aynısı.
Kozmoloji' de ise aynısını yapmaya çalışıyoruz.
Aldığımız sonuçla bunun daha önce gördüğümüz gibi olduğunu görüyoruz.
Biz o resme baktığımızda çok önceki halinin nasıl olduğunu ve evrenin buğun nasıl olduğunu görüyoruz. Belki daha da heyecan verici olan ise zamanda daha fazla geriye gittiğimiz ise evrenin başlangıcı hakkında daha yakın sonuçlar elde ederek büyük patlamanın ilk andaki bilgileri öğrenebiliriz.
Aslında evrenin ilk başlangıç anında ise bir iz vardı.
380.000 yıl önceki AP resminin tekillik ile arasındaki bağın ne olduğunu öğrenmeliyiz?
M.I.T' de fizikçi olan Dr. Alan Guth Büyük Patlamanın öncesinde ve sonrasındaki kayıp olan anahtarı buldu.
Aslında evrenin şaşırtıcı olan düzenin anlamak zor çünkü patlama nedeniyle bilindik şekilde farklılık gösteriyor.
Ama diğer bilim adamların farklı fikirlere sahip olduğu tekillik' e ne olmuş olabilir.
Fizik yasalarını kırmak gerekiyor. Matematiksel denklemler bu olayı artık anlamlı ifade edemiyor. Bizler zamanın başlangıcı hakkında hala bu konuda yabancıyız.
40 yıl sonra Radyo astronomi bilim adamı olan David Spergel ilk kez fısıltıyı duyduklarında evrenin kozmik başlangıcın ilk resimleri bakıyor oldular.
Evrene WMAP' la canlı renklerle bakıldığında minik açısal sıcaklık değişimlerini olduğu görüIüyordu.
Ne zaman WMAP' ın haritalarına baksak küçük değişimler içerisinde evrenin her yerindeki ısı dağılımlarının 1/10.000 ile 1/100.000 arasında olduğunu görüyoruz.
Bu yüzden WMAP uydusuyla evrene baktığımızda kaotik bir düzen değil de homojenize ve düzgün bir yapı olduğunu görüyoruz. Ancak zamanın ve uzayın başlangıcındaki büyük enerji patlamasıyla evrenin her yerine dağınık ve düzensiz olmayacak şekilde olduğunu görürüz?
Tam olarak değil.
Bu başlangıçla "tam olarak değil" ben mi?
Dr. Alan Guth için
zamanın bu erken anında bu sırrın ilginç bir şekilde çözüImesi gerekiyordu.
Bu hayatın işleyen bir şekli oldu.
Kozmolojinin ciddi sorunu ise evrenin tekdüzeliliğini anlamak.
Nereye bakıIırsa bakılsın aynı yoğunluk 100.000/1 olarak görülüyor. Ve bu demek oluyor ki Büyük Patlamayla inanıImaz bir düzen oluyor. Ve bunu anlamak oldukça zor çünkü geleneksel patlamalar bu şekilde davranmıyor.

Normal bir balonu yüksekçe bir yerden bıraktığımızda. İçi dolu olan balon büyük bir patlamayla etrafa büyük bir gürültü yayar. Yani böyle bir patlamayla tipik bir düzen olduğu görülebilir. Buradaki noktayla ve buradaki nokta arasında beyaz lekeler olduğu görülür.
Erken evren döneminde ise buna benzer bir şey oldu. Alan, bu düzlemin dışında tüm sıcaklıklar yoğun bir plazma haline gelmiştir.
Genişlemenin en iyi fikir ama bu fikrin bazı durumlar için olabileceğini düşünüyoruz devasa bir hızla genişleyerek ilerleyen evrenin genişleyerek bunların olmasıyla evrenin çok erken zamanlarında olabilir.
Şişkinliğin arkasındaki olası fikri evrenin önceki zamanında küçük değişimlerde bulunarak olağandışı malzemeleri çekim kuvvetine doğru çekilerek değişimlerde bulunmuş olmasından kaynaklanıyor.
Bizim ihtiyacımız olan ise o küçük parçaları büyük patlamanın başlamasıyla birlikte itici yerçekimi ektisini başlatmak.
Kozmik şişmenin gerçekleşmesiyle patlamayla birlikte hiçbir şey yoktan oluşmaya başladı.
Trilyon üstü trilyonüstü trilyon saniye sonra tekillik anında oluşan sıkıştırılmış kuvvetli alan tüm kuvvetiyle olduğu yerden sonsuzluğa doğru yayıldı..., Ve dışarılara doğru genişledi. Daha sonra evren ikinci süreçte kendi büyüklüğünü bu kez 100.000 daha büyüdü.
Bizim kendi örneklerimizde bunu kanıtlamaktadır. Geçen zamanla birlikte resimde kürenin büyüdüğü görüImektedir.
Balonun yerine "örülmüş" bir evren düşündüğümüzde evrenin erken zamanında düzgün bir şekilde büyüdüğü görülür.
Bu şekilde yumuşak ve düzenli bir genişlemekle evren oluştu. Şimdi ise genişleme fikri standart kozmolojinin tahminleri doğrultusunda sürekli incelenerek bu gördüklerimizi ve bildiklerimi en iyi hale getirmeye çalışıyor.
Genişlemenin devam etmesiyle büyük patlamanın teorisi kabul edilmiş oldu.
Birinci etki...
Tekillik varlığın içinden çıkarak zamanın ve mekanın olmadığı bir yerde tek bir nokta olarak enerjiyle evreni kaplayacak şekilde var eder.
İkinci etki...
Aslıda aniden genişlemeyi durdurarak..., uzayı düşünülemeyecek şekilde genişleterek enerjiyi sonsuz olarak yayarak evrenin içinde var ediyor. Geniş büyük bir plazma oluverdi.
Üçüncü etki... Evren soğudu.
Maddeler çekim kuvveti etkisiyle bir araya gelerek yıldızlar, galaksiler ve gezenleri oluşturmuş oldu. Çoğu kozmologun evrenin başlangıcındaki üçüncü etkinin en iyi açıklamanın bu olduğu kanısındalar. Ama herkes için değil. Bir başlangıcın bu şekilde yorumlanmaya bilir. Başka bir teori elde edilemedi ama. Başka bir yerde değişik şeyler olsa bu teoriyi bozardı.
Fizik Profsörü olan Dr. Martin Bojowald Penn State' de Enstitü' sünde Yerçekimi ve Evren konusunda uzman.
kozmologist olarak yeni bir bilim adamı bizim kendi inançlarımıza meydan okuyor bildiğimiz evren hakkında. genişlemeye devam etmenin iki sebebi var, ama Martin' in düşündüğü aslında çok muhtemel olmayacak şekilde başlamış olması..., tekilliğin aniden var olmasıyla evren tümüyle yok olur.
Tekillik tek bir anlama gelir ama biz bu teoriyi tam olarak anlayamıyoruz.
Alan Guth kullanmış olduğu genişleme teorisine göre saniyenin trilyon kere trilyon kere trilyon öncesinde başlamış olması gerekiyor.
Martin milyon kez daha yakın.
Bojowald' ın teorisine göre ise zaman oluşmadan önce ölçülebilir büyük parçalar oluştu.
Buradaki iri parçalara "uzay zaman atomları" diyoruz. Bu çok farklı bir yol olaylar hakkında düşünmeye başlamadan önce.
Burada ise büyükbabamın eski saati.
Gördüğünüz gibi bir sarkacı var.
Sürekli sallanıyor böylece saate bakarak ne olduğunu söyleyebilirim.
Orada ise hiçbir işaret yok ama sarkacın hareketiyle sürekli devinim içindedir.
Burada ise zaman klasik şekilde ölçüldü.
Şimdiki zaman ise farklı bir hikaye. Şimdiki zaman bile sonradan verilen bir zaman. Bu sürekli değil. Sarkaç sallanmadığı zaman ise nerede durursa biz ise durmuyoruz. Burada ise, farklı bir konumda ise farklı bir şekilde bir sonraki adım verilmiştir.
Zamanın sonlarında ise tekrardan daha fazla ileri gidemez.
Bojowald' a göre önceki evren sürümlerinde hiç bir şey yoktu.
Zamanın başlangıcından iki saniye sonra ise başlangıçtan sonraki diğer işaretler olmadan başka bir son olurdu.
Günün ilk ışıklarıyla evrene baktığımızda gece yarısından sadece birkaç saniye geçmiş oluyor. Bu yüzden, evrenimiz genişliyor. Büyük patlamadan önce ne olduğuna bakarsak hacmin kendi içinde küçülerek olduğunu anlarız.
Şimdi, evrimi takip ettiğimizde genel göreliliğe göre tekilliğinde bir sonu olduğunu biliriz.
Genişlemeyi tamamen durdurmak istersek.
Ama o zaman doğal atom ile uzay ve zamanın çekim kuvvetinin davranışını değiştirmeliyiz.
Bu şekilde yüksel yoğunluğu itmeye başlamış oluruz.
Çöküşü de durdurmuş oluruz.
Sonra kuvvetiler kendi çevresinde dönerek itici bir kuvvetle evreni tekrar genişletmeye başlar.
Bu noktada ise..., henüz emin değiliz..., gelecek zamanlarda bu olabilir ama tüm hava dışarı kaçabilir.
Genişleme azaldığında yoğunluğu artacak ve büyük bir ihtimalle diğer büyük patlamalar olacak.
Evrenin geniş melesi ve büzülmesi olursa bu sefer asla başlangıç olmayacak.
Bundan önceki evrenler gibi sonrada olmaya devam edecek.
Bojowald yeni birisi olarak bu probleme ve muammalara yeni radikal fikirler üzerinde çalışıyor.
Diğer teorileri tamamlaması hiçbir zaman mümkün olmayabilir.
Hala biz denklemler üzerinde çalışmaya devam ediyoruz.
Henüz tam anlamıyla cevabımız yok ama çok yeni teoriler daha yayınlanmadı.
Ama 2001 yılında dünyanın lider iki kozmologları radikal bir yaklaşımın düşüncelerinin bildirimlerini yayınladılar bunlar bir başlangıç mı.
Bu iki bilim adamı için beklenmedik ve garip cevapları kabul olunmamıştı.
Büyük patlamalar daima olmuştu.
Bizim evrenimiz tek olmayabilir ama yüzlerce, binlerce belki de sonuz sayıda.
Bu parlak fikirleri yıldırmak olabilir...
evren sonsuz bir döngüyle muhtemelen sonsuz sayıda büyük patlamayla sonsuza kadar olmuştur.
Uzayın dışarısına baktığımızda uzak yıldızlara bakarak zamanda geriye bakmış olacağız.
Uzak galaksilerdeki ışık bize gelmeleri milyarlarca yılda ulaşır.
Evrenin kenarından baktığımızda şimdiye kadar gördüğümüzün ne kadarını bakarak geçmişe
bakabiliriz.
Kozmik fondaki ışık dünyaya 13.7 milyarlık bir zamanda bize ulaşıyor. Geçmişin arkasında ne oldu?
Professor Martin Bojowald göre zaman sıkışmak ve büzülmesi bir tekilliğin var olmasının başlangıcında zamanın sıkışarak ve büzüImesiyle evrenin var olmasıyla genişleyerek oldu. Ama tamamen farklı bir şekilde başlangıcına baktığımızda farklı olacaktı.
Güney Afrikalı bilim adamı olan Dr. Neil Turok şimdiki zamandan daha önceki zamana gidebilirsek herkesten daha cesur oluruz.
Africa!
Kozmosun radikal etkisiyle ailem ırk ayrımı esnasında mücadele etmişlerdir.
Annem ve babam Güney Afrika Hükümetine karşı siyasi eylemcilerdi.
Ailem görüşleri için hapishaneye girdiler. Ama sonuçta demokrasi Güney Afrika’ya ve meclis üyeleri oylayarak her ikisini bıraktı..., meclis üyelerin dışında koca ve eşi olarak Nelson ve Winnie Mandela vardı.
Biz onlara çalışmalarında yardımcı olmaları için model yaptık.
Önce önemli olan fikirleri üzerinde anlaşarak doğru yaptığımıza inandığımız şeyleri yaptık. Güney Afrikalı Bilim adamı Fizik bilim adamının teorik alandaki önemli girişleriyle asırlık sorulara yeni cevapları var.
Geleneksel bilgeliğe göre bu alanda insanların yeni fikirleri çok yavaş olarak benimsemekte.
Ve açıkçası diğer birçok kişinin kariyerlerini ve yeni fikirlerini ileri gelenlerini sarstı.
Neil, WMAP uydusunda daha farklı lens kullanarak meslektaşlarının bazılarını evreni görme hakkında farklı düşünceler meydana getirdi.
WMAP uydusundan elde edilen bilgilerin basın duyurusunda bilim adamlarıyla birlikte genişlemeyle ilgili bağıntısının "bunun büyütülecek bir bilgi" olduğu söylendi.
Bu tamamen büzüImeyle alakalı.
Benim bakış açıma göre WMAP' dan elde edilen bilgiye göre yeteri kadar elde edilemeyen bilgiye göre genişleme yeteri kadar kanıtlanamamaktadır.
Bu konuda yalnız mısınız.
Atlantik' in karşısında başka cesur bilim adamları gerçeğin ne olabileceği hakkında başlangıcındalar.
Paul Steinhardt, Fizik Profesörü olan Albert Einstein Princeton Üniversitesinde çalışmakta. Kendisi genç birisi, Paul' ın çalışmalarındaki ilham kaynağı ise aya iniş.
On yıl içinde aya inmek istediğimiz de pek çok şey değişti kolay değildi hatta zor' da değildi.
1999 yılında iki adam güçlerini birleştirerek kendi cevaplarını bulmak için onların problemlerindeki genişleme modellerinin başlangıcındaki ne olduğuyla ilgilendiler.
Genişlemenin alışılmamış şekilde başarılı bir şekilde tamamlandığı gördüler. Bu yüzden tam olarak fikirlerini söyleyemeyip çöpe atmışlar.
Bizlerin benzer hedeflerle bir arada kalarak özgün ve farklı düşüncelerimizi geliştirmek üzerine kurmalıyız.
Ben Neil Turok' la iletişim halindeyiz.
ortak bir sicim teorisiyle ilgileniyoruz dışarıdan gelen zaman kozmolojiye yeni fikirlere teşvik edecektir.
Sicim teorisi son 35 yıl içerisinde evrensel planı açıklamaya çalışan tek bir teori olarak hazırlandı.
Dakikalar içerisinde dizilerin titreşimiyle içinde her şey yapılabilir.
Ama matematik, sicim teorisini çalıştığını kanıtlarsa bu sefer uzayda gördüklerimiz üç boyuttan daha farklı bir hal almaya başlayacak.
Daha da doğrusu zamanla birlikte 10 boyutlu bir olgu oluyor.
Uzay zamanı zar gibi esnetebilirsek küçültüp uzatabiliriz. Bu yüzden hareket ettiklerini biliyorduk ama kimse gerçekten bu süreçlerin dinamiklerini okumamış.
Bu yüzden Burt Ovrut gibi uzmanlar getirerek yetkin girişimcilerin bir çoğu sicim teorisiyle parçacık fiziği modeli dayalı teori geliştirdiler. Ve bir dizi konferans vererek bize üç boyutlu dünyanın başlangıçta dünyanın içerisine yerleştirerek küçük boşlukların içerisine başka dünyaların başka ileri ekstra boyutlarda olduklarını anlattılar.
Bizler orada düşüncelerimizde aynı fikirdeydik...
...kendi düşüncelerimizde evrenin bu gerçek yapısını yeni muhtemel açıklamalarla Büyük Patlamanın ne olduğunu açıklamaya çalıştık.
Ne var ki karşı karşıya kaldığımız şeyin ne olduğunu bilmiyoruz?
Odadaki filin ne işi var?
Evet bir numaralı sorumuz tekillik.
Burt ikimiz adına sona yaklaştı...
...Ve Burt konferans da beni köşeye sıkıştırdı...
...her birimiz aynı cümlelerle bitirdik...
...ve dedi ki "sen biliyorsun "çarpışan bu şeylerin ne olduğu hakkında?
Sonra ne oldu?
Büyük Patlama muhtemelen bir başlangıç değil ama çarpışmada değil?
Bizim cevabımız ise "belki" oldu.
Toplantı dağıldıktan sonra üç adamın hepsini davet ederek Londra' da akşam oyuna katılmalarını istedim.
Hepimiz bir platformda bir araya gelerek baştan başlayarak hayallerimizin daha ayrıntılı olarak Büyük Patlamanın bir başlangıç değil ne anlama gelebileceğini ama bir çarpışma olmayacağı hakkında konuştuk. Ve Londra' daki yolculuğumuz sırasında bir arada beyin fırtınası yaparak bu konuda matematiksel olmayan ve yapılandırılmamış gevşek bir yapı olabileceğini konuştuk.
Kendimize soruyu sorduğumuzda ise "biz bir şey icat edebilir miyiz genişlemenin farklı resimlerini çekebilecek farklı standart resimlerini alabilecek cihaz yapabilir miyiz?
Sahip olduğumuz kaba fikirlerle bunu nasıl yapacağımız tam olarak belli değildi. Zaman geçtikse trende yolculuk etmeye devam ediyorduk.
Bu ender konuşmalarımızdan birinde gerçekten heyecan verici yeni fikirlerin ortaya çıkacağını hissediyordum...
Altıcın duyunun da ötesinde önemli bir şeyler oluyordu.
Bu fikirlerin nasıl işlediğini anlamak elbette heyecan vericiydi.
böyle bir fikrin olması gerçekten sürdürmeye karar vermemiz açı dolu yılların bedenleşmesi olmuştu.
Bu gizemi çözen Neil ve Paul insan aklının zorlu ruhsal sorunları birbirine dönüşmesi..., 11 boyutlu inanıImaz garip uzayın var olması...
Kendi evrenimiz ve paralel evrenlerin olması.
Albert Einstein zorlu düşüncelerin ürünü.
onların çığır açan görelilik gelişmeleri kozmik anlayışı tetikleyen bir yüzyıldı. Ama daha temel olan zaman ve mekan birbirine bağlı olmasıydı.
Üç boyutlu uzayın gerçekten dördüncü boyutun bir kumaş gibi parçası olana "uzay-zaman" denildi.
Şimdi ise teorik fizikte yeni bir hareketlilik oluştu.
Buna ise "sicim teorisi" denir. "M-teorisinin" dışarı gelen teorisine deniliyor.
M- Teorisi, dört değil 11 boyuttan oluşmaktadır...
10 farklı alan ve zamandan oluşmaktadır.
Peki ala M-Teorisi nedir?
Tamam.
Peki, M-teorisi girerek... baştan başlayalım.
Üç boyutlu sonuz dünyaları kapalıdır...
ah, ben tekrar baştan alayım.
Neden birileri böyle düşündü...
iki çılgın bilim adamı nasıl böyle bir şey söyledi?
M- Teorisi...
Birleşik alan kuramlarında umut verici temel kuvvetlerin ve birleşenlerin doğal uyarımlarından oluşur.
Bir anlamda biz bunu tanımlamamız 20 yüzyıIın teorik fiziğin doruk noktası olarak gelişme sağlamasıyla oldu.
Bu teorinin çalışması için üç mekansal boyutların her zaman daha fazlası olması gerekiyor m-teorisindeki arkasındaki fikir ise bizim deneyimlerimize göre uzayın üç boyuttan fazla olmasıdır.
Başka gizli boyutlar vardır.
Aslında yedinden fazla var ve biz onları nedense farkında değiliz onları çok küçük olduğu için görememekteyiz çok daha güçlü mikroskoplarla güçlükle görülebilir.
Biz üçüncü boyutta dünyanın yüzeyinde yaşamaktayız bu alandaki ekstra mekansal boyutu başka tür bir yüzey ayırmaktadır.
Bir olasılıkla ekstra boyutlar arasında sıçramak o kişinin üçüncü boyuttaki dünyasıyla yalnızca küçük bir kısmı arasında santimetrik farkla ve bu da görünmeyen kısmı olur.
Bu yüzeylere ise "Branes" denir sürekli "membrane - ince zar" arasında yüzeysel elastik arasında gidip geliriz.
Onlara uzanarak hareket ettirebilir ve bükebiliriz.
Bu ekstra boyutlar arasında hareket edebiliriz.
Bütün parçacıkların yapıları aslında küçük bir yukarı kıvrılmış branesler gibidir. Bütün mekansal boyutlar arasında seyahat ederek kendiliğinden branesleri oluşturabiliriz.
Böylece evrende her şey geometrik nesneler oluşur.
Bizim bilmediğimiz ise tekrardan kendini nasıI düzettiğidir.
Dikkat...
Bir yerlerde "brane dünyalara" girebiliriz.
Bir sinek bizim dünyamızda kağıt üzerinde olmasıdır.
Basit olarak biz ekstra boyutlara ulaşamıyoruz...
hatta 10 üstü - 30 santimetrelik..., diğer brane dünyalara dokunamıyoruz.
Öyleyse brane' lerin kaba dünyalarına Paul ve Neil potansiyel yeni bir teorisiyle hata yaparak bir başlangıç yaptılar.
Buradaki bizim maddi parçacıklarımız iki boyuttaki nesneleri görmemize çünkü boyutların bir diğeriyle yan yana olurlar.
Ama nesnelere biraz daha yakından bakarsak bunun aslında yandan bakmak olduğunu görebilirsiniz malzemelerin iki farklı parçaların küçük boşluklarla ayrılmış olduğunu görürüz.
Ve biz bu boşluğu ise uzaydaki dördüncü boyutun başlangıcı.
üç boyutlu iki dünyanın çarpışmasıyla..., yaşadığımız başka bir yere gideriz...
böylece büyük patlama oluşur.
Bu çarpışmanın olacağı yerde ise başka bir yere sıçrama olmaz.
Bu yüzden braneslerin öncesi ve sonrasının uzay ve zamandan önce var olduğu anlamına gelir. evrenin bugünkü koşullarıyla gözlemlediğimizde onlardan ayrı olmamıza yardım edebilirler...
onlarla çarpıştığımızda ise tekrardan hareket ederler.
Büyük Patlama ise başlangıç değildi.
Bizim daha çok zamanımız var demek bu kozmolojik sorunları çözmek için bu genişlemeyi çözmek için çalışıyorlar.
Bu yüzden "bizim hayal ettiğimiz ise patlamadan önce ne oluştu?
Biz trende yolculuk ederken birçok olasıIıkları hayal etmeye başladık böylece sonunda çok heyecan verici alternatif Büyük Patlama genişlemesi
resmedildi.
Sonraki 18 ay boyunca Üç erkek ve başka bir fizikçi olan Justin Khoury hararetli çalışmaları haklı çıkarmak için onların ilk kıvılcımları üzerinde çalıştı.
Şimdi ise zor olan matematiksel çalışmanın bu yeni fizikle geliştirerek anlaşılmaz branes hareketlerini açıklamak ve ekstra boyutların hareketi etkisi altında onların kuvvetlerini bir araya çekmeye çalışıyoruz.
Bu matematik daha önce yoktu.
Yeni bir teoriyle yaşayan bir evreni canlandırmak.
Biz aklımızdaki resmi üç boyutlu dünyaların sonsuza kadar ulaşan birbirinden ayrı boşluklarda
var olan...
uzayda başka bir dördüncü boyutun olduğunu göstermek oldu.
iki tane üç boyutlu dünyanın aslında birbirin çok zayıf bir kuvvetle çekebilecek oluşudur.
Kuvvetler çok çok zayıf olmak zorunda aksi halde büyük patlama çok hızlı oluşacaktı.
Biliyoruz ki çevrimler çok kısa olamaz çünkü 14 milyar yıl evrende son patlama önce oluşacaktı.
Muhtemelen bir trilyon yıl sonra iyi bildiğimiz tipik değer beklediğimiz döngü uzunluğu bitecek.
Branes' in yaklaşımı olarak kuvvetler daha da güçlü olacak.
Onlar birbiriyle çarpıştığı zaman kinetik enerjisinin dönüşmesiyle yüksek radyasyon üç boyutlu dünyaların içini doldurarak büyük patlamadaki gibi olacak.
Branes' ler ne zaman birbirinden ayrılsalar radyasyonla dolu olan maddeler çarpışmayla oluşturuldu.
Daha sonra branesler başlangıçtan sonra tekrar soğuyarak genişleyerek ve soğuyarak yeni bir periyotla yeni atom ve molekülleri oluşturarak yıldızlar ve gökadaları meydana getirir.
Şimdi ise büyük patlama için bir açıklamamız var.
"Kozmik tekillik" normal olarak kapsamaktadır..., fizik yasalarındaki eksiklik Büyük patlamayı basit bir olay olmaktan ileri gidemiyor.
Ama bu resimde bunu gerçekten bir açıklama getirilmektedir.
Aslında iki dünyanın çarpışmasıyla brane' ler oluşur.
Kozmik tekillikteki bir teoridir.
Radikal ve zarif bir çözüm tüm zamanların kozmik sırlarının harika olmasıdır.
Neil ve Peul' a göre meslektaşları Burt ve Justi' e göre zaman önceden beri oradaydı.
Çalışmalarının iki yıl sonrasında diğer bilim adamları için yeni teori sundular.
Finlandiya' da yapılan bir konferans da iki fizikçi yeni teorilerini sundular.
Karşılama töre ise buz gibiydi.
Varsaydıkları veya iddiaları sadece eleştiri olmasıydı braneslerin oluşturduğu düz ve paralel başlangıçlar neden böyle oldukları gösterilmesi istendi.
Bu fikrin buradaki herkesi heyecanlandırmasıydı.
Doğrusu oturum bizim için pek iyi gitmedi.
Ertesi sabah ikimizde üzgün halde Rovaniemi nehri boyunca uzun bir geziyle bu konu hakkında fikirlerimizin "biz başka ne yapabiliriz" diyerek düşünmek oldu?
Düşünmeye başladığımızda teorimizin içinde henüz bir şeylerin eksik olduğu fikri aklımıza geldi, karanlık enerji.
Karanlık enerjiyi düşündüğümüzde astronomik olarak tamamen şaşırtıcı bir keşif...
gizemli bir güç neden evreni hızlıca genişletir.
Sonunda, karanlık enerjinin evreni genişleterek uzaydaki her şey soğuk olacaktı.
M- teorisindeki dil düz bir çeviridir.
Karanlık enerji aşama kat ederek uzaklaştığında üç boyutlu dünyaları düz ve paralel olarak yapar.
Hemen başka bir fikirde ise tıkandık.
Şimdi kullandığımız büyük patlamadan önceki hali ne olacaktı.
Belki karanlık enerjinin kaynağı aslında şimdi aynısıydı evrende döngüsel olarak bulunmaktaydı.
Böylece büyük bir patlama olur ardından evren normal süresi içerisinde bugün yaşadığımız gibi gelecekte bir gün ikinci bir büyük patlama bunun gibi büyük patlamaları izleyecektir.
Böylece sonsuza kadar büyük patlamalar olacak.
Teorilerini ise şimdi tamamlamış oldular.
İki branes bir araya geldiğinde enerjilerini bir başka forma dönüştüğünde daha sonra trilyonlarca yıl süren bir enerji yayar. branesler düzleştikten sonra tekrar bir araya gelirler. bu döngü sonsuza kadar olur.
Neil Turok ve Paul Steinhardt gündeme getirdiği Büyük Patlamanın alternatif bir teorisini başlangıçtan önceki kapalı kapıları açtılar.
Farklı modellerle aynı versiyondan ürettikleri geri plan radyasyon.
WMAP' la aynı sonucu elde ettiler.
Gerçekten durum WMAP ile karşılaştırıIdığında aynısıydı çoğu insan bu duyuruyu olumlu ve tutarlı bularak Büyük patlama ile genişlemeye resimden görüyorlardı.
Bize göre bu döngüsel ifadedeki oyun genişleme gibi değildi.
Ama teorimiz doğrumuydu?
Büyük kozmik gizemler için cevaplar..., daha önceki zamanda zaman var mıydı...
Bir milyon mildir dünyanın çevresinde.
Ama başlangıçtan önce ne oldu?
Bu soru sorulduğunda yüzlerimiz asık.
Tartışma bittiğinde hazırlıklar başladı.
Cevap ise "hiçbir şey mi"?
Büyük patlamanın gerçekten açıklanamayışı hayatımızın içine hiçbir zaman ve hiçbir yerde zamanın olmadığını?
Ya da biz harekete geçerek başka evrenlerin daralmadan önce yaşam biçimlerin olduğunu bilebilecek miyiz?
Ya da yaşadığımız trilyonlarca uzaklıktaki paralel evrenleri atom genişliğindeki uzaklıklarda her trilyon yıl sonra başka paralel evrenlerin birbirine çarparak büyük enerjini doldurdukları olabilecek mi?
Profesör Martin Bojowald evrendeki sağIıklı işleyişiyle birlikte ama beraberce Büyük patlamadaki genişleme modelinin etrafında dönerek evrendeki nasıI cevaplarını aldığımızda zaman ve mekan arasındaki hareketlerin kozmik okyanusta küçük bir dalga gibi olur..., çekim dalgaları.
Çekim dalgaları aynı ses dalgaları gibidir.
Bir ses dalgasını kullanarak seyahat ederseniz benim başkasıyla konuşmam havada sıkışır ve genişler.
Ve böylece moleküller yoğunlukta daha fazla olarak ayrı ve parçalar halinde dalgalar olarak sana gelir. Ancak yerçekimsel dalgaların dalgalanması havadaki moleküler gibi değil de uzayın kendisinde meydana gelir onları bir ışık demetinde germek yada sıkışmak renklerin değişmesine neden olur. Böylece uzayın genişlemiş olması radyasyondaki kaymalarda uzun kırmızı frekansın boylarında gördüğümüzdür.
Ama bize doğru geldiğinde göreceğimiz ise bunun biraz daha mavisi olur. Dikkatlice analiz ettiğimizde radyasyonun gökyüzündeki gidişi kütle çekimi dalgaları sonucunda olabilir dış evrendeki parçacıklar sayesinde seyahat etmiş oluruz.
Roket teknolojimiz bilim adamları uzayda yeteri kadar ileri giderek çekimsel dalgaları gözlemlemeli.
WMAP uydusu Plank' ı hedef aldı.
Ölçüm cihazı iki kat çözünürlük ve 10 kez de duyarlı Planck uydusu elimizdeki ilk gerçek cihaz güçlü bir cihaz belki yerçekimi dalgalarını bulabiliriz. Ve eğer biz şanslıysak ne olduğunu söyleyebileceğiz büyük patlamanın ilk anlarında belki de daha da öncesine.
Büyük patlamadaki genişlemenin modelindeki çekimsel dalgalar önemli bir bulgu olarak kanıtlayacak dev genişlemenin oluşturduğu sesin enerjisiyle hiçbir yerde ve hiçbir zaman konumu belli olacak.
Ama Paul Steinhardt ve Neil Turok Planck uydusundan gelecek sonuçları bekliyor.
Evrenin başlangıcındaki kendi döngüsel başlangıcı iki branes' in bir arya gelerek çok az yoğunlukta çarpışarak oluşturacak değişimler yerçekimi dalgalarını yok denecek kadar olur.
Bizlerin gözlemlediğimiz çekimsel dalgalar
Planck uydusuyla genişleme teorisine verecek olan desteğiyle silik resmi biraz daha netleştirecek.
Aksine biz onları göremiyorsak silik resmi biraz daha netleştirebilecek. Ama ne olursa olsun çıkan sonuç evrenin başlangıcına doğru gerçekleşen sonuçlarla kendi bilimimizle anlayabileceğiz.
Evet, bana göre doğaya karşı bir adam.
Biz doğanın sırlarını anlamaya çalışıyoruz.
Şanslıysak, sonuçlara şaşıracaksınız.
Bu küçük belirlenemeyen dalgalar tsunami gibi bir efekt yaratarak kozmolojinin geleceğine yönünde adım atacak.
Hiçbir yerden ve hiçbir zaman ortaya çıkmayan insanlığın yıldız tozu karşı çıkarak akıllara durgunluk veren düşüncelerin içerisinde bizlerin son evrelerine kadar sonsuz evrenin içinde devam edecek.
Biz hala başlangıçtan önceki zamanı bilememekteyiz...
Ama bilmek için bir şeyler yapmak istiyoruz.
Son cevabımız elimizin altında.

en What Happened Before The Beginning

fa پيش از آغاز، چه اتفاقی افتاده است؟

Anahtar kelimeler